Bugun sen gideli tam 1 ay oldu baba. Aklimin uyusuk olarak gectigi tam 1 ay. Ilk defa bu kadar uzun sure konusmadik seninle. Seni ozledim demek yeterli olmuyor. Ben eskiden bir cok seyi ozlerdim babacigim. Simdi sana olan ozlemime baska bir kelime gerekiyor. Oncekiler ozlemse, bu ne bilmiyorum. Herkese yeten kocaman kalbin, sana yetmedi baba. Yeter calistigim, artik duracagim dedi aniden. Oysaki ben senin gogsune yatip dinlemistim onu sen gitmeden bir kac gun once. Hic de ipucu vermemisti.
En cok ne koyuyor biliyor musun baba? Sen buradayken, senin gitme ihtimalini dusundugum kara zamanlar olurdu, yuregim sikisirdi. Derdim ki, dayanamam herhalde ben de olurum. Olunmuyormus be baba. Oyle salak gibi devam ediyor hayat. Yine yemek yiyorum, uyuyorum, uyaniyorum. Ise bile gidiyorum. Aptal gunes her sabah doguyor, bir de utanmadan bahar gelmis baba. Hala niye geliyorsa sen gittikten sonra.
Senin cok sevdigin, upuzun saclarimi kestirdim baba kisacik. Nedenini de bilmiyorum, dusunmedim yaparken. Ya da biliyorum galiba, artik onlari oksayip sevecek sen yoksun, neye yarar uzun saclar. Kestim attim. bu sabah senin sac fircanla taradim kisa saclarimi, pek bir seye benzemedi dogruyu soylemek gerekirse.
Bir de, uzuntuden herhalde, dudagimda ucuk cikti. Ucugu bile sevdim baba, cunku bizim ailede bir ikimizde cikar bu meret bilirsin. Senle tasidigimiz ortak virus bile sempatik geldi. Biliyorum aklimi kaciriyorum biraz.
Bazi gunler cok kotu oluyorum baba, nefes alamiyorum, ciglik atiyorum evde, tek basima saatlerce agliyorum. Bazi gunlerse sanki hic bir sey olmamis gibi yasiyorum. 'Hayat devam ediyor' kulagimda cinliyor bu sozler. Ne kadar gercek ve ne kadar tiksindirici. Hayat devam ediyor baba... Ama ne yazik ki senin icin degil.
Anladigin uzere 1 ay gecti ama ben pek toparlayamadim baba. Dogrusunu soylemek gerekirse, pek toparlamaya niyetlemedim de. Abuk sabuk konular hakkinda sorular soranlara kafa atmak istiyorum, kisa sacli kafamla. Pek iyi degilim baba. Saclarim da cirkin, sensiz hayatim da.
En cok ne koyuyor biliyor musun baba? Sen buradayken, senin gitme ihtimalini dusundugum kara zamanlar olurdu, yuregim sikisirdi. Derdim ki, dayanamam herhalde ben de olurum. Olunmuyormus be baba. Oyle salak gibi devam ediyor hayat. Yine yemek yiyorum, uyuyorum, uyaniyorum. Ise bile gidiyorum. Aptal gunes her sabah doguyor, bir de utanmadan bahar gelmis baba. Hala niye geliyorsa sen gittikten sonra.
Senin cok sevdigin, upuzun saclarimi kestirdim baba kisacik. Nedenini de bilmiyorum, dusunmedim yaparken. Ya da biliyorum galiba, artik onlari oksayip sevecek sen yoksun, neye yarar uzun saclar. Kestim attim. bu sabah senin sac fircanla taradim kisa saclarimi, pek bir seye benzemedi dogruyu soylemek gerekirse.
Bir de, uzuntuden herhalde, dudagimda ucuk cikti. Ucugu bile sevdim baba, cunku bizim ailede bir ikimizde cikar bu meret bilirsin. Senle tasidigimiz ortak virus bile sempatik geldi. Biliyorum aklimi kaciriyorum biraz.
Bazi gunler cok kotu oluyorum baba, nefes alamiyorum, ciglik atiyorum evde, tek basima saatlerce agliyorum. Bazi gunlerse sanki hic bir sey olmamis gibi yasiyorum. 'Hayat devam ediyor' kulagimda cinliyor bu sozler. Ne kadar gercek ve ne kadar tiksindirici. Hayat devam ediyor baba... Ama ne yazik ki senin icin degil.
Anladigin uzere 1 ay gecti ama ben pek toparlayamadim baba. Dogrusunu soylemek gerekirse, pek toparlamaya niyetlemedim de. Abuk sabuk konular hakkinda sorular soranlara kafa atmak istiyorum, kisa sacli kafamla. Pek iyi degilim baba. Saclarim da cirkin, sensiz hayatim da.